Friday, July 2, 2010

bir masa vardı.
etrafında üç kadın vardı.
ortancası kafası karışmış bir şekilde beceriksiz sigarasını tüttürüyor, yediği bokları anlatıyordu.
en büyüğü kafasındaki "bir küçücük kız çocuğu bak, duruyor orada haaağlaaa"yı bağırmamak için kendisini zor tutuyor, küçüğün saçmalamaları inanılmaz tanıdık gelse de ne diyeceğini bilmiyip kendi hatalarını yapması gerek diye avutuyordu kendisini.
bir de hiç konuşmadan yanlarında oturan o en küçükleri vardı ki, yüzündeki piç gülümsemesiyle en akıllılarıydı. diğerlerinin hali, kendi pasaklılığı çok komiğine gidiyordu.

sorun şu ki, ben o masayı etrafındakilerle birlikte yuttum.

1 comment: