Monday, May 14, 2007

organlarını okudum

gözlerine baktım, boştular.
bir kitabın kapaktan sonraki ilk sayfası gibi.

sonra dudaklarını okumaya çalıştım,
kıpırdamıyordular.

sonra kalbine indim, işte orda başladı öykü,
kitabın 7.sayfasında.

akciğerlerinde 7 yıllık sigara dumanını okudum,
midesine geldiğimdeyse aşık olmuştu, kustu.
ayaklarının önüne düştüm.

ayak parmaklarını okuycaktım tam tırnaklarının aşınmış kırmızı ojesi arasından,
yenir mi acaba diye kusmuğu didikleyen kuşa gözüm takıldı, başka hikayeye geçtim.

sonra aklıma geldi, döndüm baktım, saniyenin onda biri kadar bir süre sonra, gitmişti.


fi için.

4 comments:

  1. bir kertenkelenin yalan söylediğini hiç görmemiştim. bu güne dek. denizin dibindeki taşlarda otururken kayaların arasına kaçtı, illüzyonist kurbağalar gibi, nerden çıktı sonra bilmiyorum, denizden belki de, ya da hiç çıkmadı. ama ben bekledim. öyle bi anektod.

    benim öykülerim hep son sayfalarda başlıyor. "hey dostum, derhal kendine bir kimlik seç!"

    anlaşıldı. bipbip.

    susamsokağının tarçınlı kurabiyelerini özledim, ayaklarım pislendi sandaletten, ben şehrin pisliğiyim adamım ve bütün kediler benimle uyudu.



    m.

    ReplyDelete
  2. sadece bunlar mı?

    bir de yeşil ördeği afaroz etmişler, alt yazı olarak geçtiler. bu da bilinmeli. çok ama çok acınası.

    ReplyDelete
  3. öyle ki okuyamıyorum.delireceğim.

    ReplyDelete