Tuesday, February 20, 2007

bulutlar hep haklı

ama annem söylemişti bana böyle olacağını. bense annelerin hep haklı olduğunu söyleyenlere tüm gücümle inanmaya çalışmakla meşguldüm o zamanlar.

yorgunluktan her yerim sızlayarak uyuyamıyorum, bir eski dost, yalvararak uyumamayı istesem de yaparken uykum gelden şeyleri yapmaya başlıyorum, tık yok. yüzümdeki alaycı gülüş donakalıyor yerinde. sonra gelmeye başlıyolar birer birer, kağıt üstüne aktarılası şeyler, gelmeleriyle birlikte her zamanki oyunlarını oynuyolar sınarcasına, onları kaydetmeye layık olup olmadığımı ölçmek için, ve ben yorgunluğuma yenilip uyuyakalıyorum. odanın içinde biryerlerde asılı kalıyor o deminki gülümseme, alisin kedisini sırıtkan dişleri gibi.

şimdi anlıyorum benim renklerimin gerçek, bütün o sahte renklerinse haksız olduğunu. nasıl inandım o kadar uzun bi süre çoğunluğun renklerinin güzel olduğuna? üstüne üstlük bulutlar tam tersini bağıra çağıra anlatırken, söylediklerini tek duyabilen benken.

bulutlar her zaman haklıdır.

değişirler çünkü, rüzgarın önüne katılıp, şekil, renk, anlam değiştirirler.
her zaman haklıdırlar.
hiç sert bi bulut görmeyen oldu mu? kimse görmez, çünkü kendi anlamlandırmalarında konuşurlar onlarla. onlara yoğunlaşmış su buharından oluştklarını, dolayısıyla sert olamayacaklarını söylerler.
ama bulutlar sert de olur.

No comments:

Post a Comment